07 TEMMUZ 2014/PAZARTESİ
HİKAYE
Uyumak için masallar vardı,
Hani ezeli rakiplerin hiç bitmediği;
Çocukluğun uyku kilidi.
Uğur sayılan nallar; örümcekler,
Nazarın cam bardaklarda ölmesi;
Sabah ezanlarında uyanmalar…
Gün doğumunda çay içmek babayla;
Tarlaya işe gitmeler,
Gün dönmeden caymalar vardı…
Beyaz yakalıklı siyah önlük devri,
Kâğıda kaleme alışmaların serüveni;
O gün bu gündür kalem elde…
08 TEMMUZ 2014/SALI
Bazen söylenenleri yazdık,
Bazen acılarımız;
Kimi zaman mutlu sonlu mektupları,
Oy vereceğimiz partinin adın;
Sonra iş başvurusu derken makama,
Dilekçeler yazdık,
Birçok başlıkta hem de…
Tepemizden geçen mermilere inat;
Ölüme meydan okumalar yaşadık…
Hala masal anlatıyorlar,
Yoksulluğumuzun tarlasına inançlarımızı ekerek;
Acılara inat nasılda ayakta tutarlardı,
O düş yüklü bedenlerimizi…
Bir dipçikte ezilen,
Korkudan boğazda yutkunma zorluğu;
Erken yağmur yemiş yaprak misali,
Yol arkadaşımız yalnızlığımızdı…
Bir vesikalının peşinde,
Düşlerini yaşamadan özgürlüğün;
Hala hikâye anlatıyorlar.
Geçti Bor’un pazarı,
Anlatılanlar;
Çocukluk masalları gibi uyutmuyor…
G. DÜŞENLER