…**HÜZÜN EMZİRMİŞ ANNEM…

09 TEMMUZ 2014/ÇARŞAMBA

 

 

 

 

 

 

HÜZÜN EMZİRMİŞ ANNEM

Ben kelimelerin aklına uydum;
Hangi göğün altındasınız melekler,
Sokaklarıma teğet mi geçiyor ayaklarınız.
Kan beynime sıçradı,
Patlayacak şahdamarım…

Dudaklarımda acı bir tebessüm,
Göğsüme iliştirilmiş bir sancı;
Yıllar acılarıma eşit dururken,
Yaşanmadan tükendi bütün masallar…

Kendime baktım gün ağarırken penceremde,
Buruktu gülüşlerim esmer ve kimsesizdi.
Bütün bakışlar yüreğimi kanattı,
Sensizliğin adı; derin bir yalnızlıkmış.
Yavaş yavaş ölürken insanlara,
Acılı dünyaların avazıdır martı çığlıkları…

10 TEMMUZ 2014/PERŞEMBE

 

 

Hasret yüzüme vururken rüzgâr gibi,
San ki geceyi yoksul koyunlarda ağırlamışım.
Beyaz kış geceleri ve ince bir karda,
Geceye bıraktığım gülücüklerin;
Sözcükleri yaralı…
Yokluğuna ağır aksak bir şarkı var dilimde,
Yoksul zamanların kıyısında dinlenirken;
Bilmem ki,
Hangi sevdaya misafir gitmeli.

Çoğaldı acılarım güneş öpünce alnımdan,
Nakışlamıştım gülüşünü gökyüzüne;
Güzel teninin manası ellerimde…
Sürüklemek istedim kendi yalnızlığıma,
Girmeye çalışırken ölüm eşiğimizden…
Karanlık düşlerimden al da kurtar beni,
Yoksulluğun yüreğiyle öpüldü kaderim;
Düşün çölün susuzluğunu ne alır ki…
Çocukluğumun,
Hatırlayamadığım bayram mutluluklarında,
Gidip gömülememek var karanlıklara.
Yazgıma karşı çıksam ne çıkar;

Hüzün emzirmiş annem yıllarca…

G. DÜŞENLER

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir