BİR KAŞIK TELVE SAYILMAZ
Bir kaşık kaynamış telve sayılmaz,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Her yudum soğuyan tada doyulmaz,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Hiç hatır saymazken kızın anası,
Gün gibi değişir düğün sonrası,
Bir fincan içerken düğün arası,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Bir fincan bekleyip durur analar,
Kim yüze gülerse ondan yanalar,
Hiç yalnız içilmez dürter anılar,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Köpüğe kesince alınır közden,
Yudumdan sonrası geçilir nazdan,
Mutluluk başlarken alınan hazdan,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Düğünün bayramın ikramcı yolu,
Küslükte kapatır açılan yılı,
Barışın dostluğun sihirli eli,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Her yudum aldıkça ohlar çekilir,
Göz göze gelinir sohbet edilir,
Gün olur komşuya çaya gidilir,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Az çeker içilir sade içilir,
Bir bardak su ile sohbet açılır,
Bu özel günlerde dostlar seçilir,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Ercişli Raif ARAS
Çeyiz Sandığı