DUDAĞIMDA İZİ KALSIN
Hüznümün perdelerini aralamak istiyorum,
Yağmurlarla yıkanmış bir sabaha doğru;
Kırılmadan sana kalbim,
Sensiz zamanları dinlendiriyorum bir kenarda…
Başka oyalanmalardan vazgeç,
Ateşlerde yanmadan;
Sularda boğulmadan gel.
Kum tanesi gibi başladın bende,
Şimdi senin çölün gibiyim;
Kalbimin sana ayırdığım yanı çok yorgun…
Kaderimin yansımasıdır sana olan sevdam,
Zorlama yüreğimi;
Şahdamarıma dayanmış iki ağızlı kama gibi.
Acılardan kaçmak mümkün değil biliyorum,
Sana özlemim olmasa; yatarım bıçağın üstüne,
Adanmış adak gibi…
Beyaz kış gecelerinin akşamlarında,
Bedenimin coğrafyasında ellerin dolaşmıyor;
Çocukluğumdaki sessizliğime döndüm…
Tenha sokaklardan alıp uyut dizlerinde,
Dilime hasretlik türküsü düşmeden;
Değişmeden suyun rengi, toprağın kokusu,
Kırmadan kalemini….
Sana ayırdığım sözler var,
Al ayaz gecelerden.
Hasret. rüzgar gibi girer koynuna; ateş gibi yakar,
Ateşi suya sorma aslında ben varken.
Asırlık çeşmenin yalnızlığındayım diyorum,
Ağıtlar ve acıular sarmalında;
Ben kimlere hasret değilim ki,
Bütün kız annelerinin yüreğinden öpüyorum…
Tırnaklarımın kazıdığı çukurlarda ölürken,
Çığlığımı çoğaltan gece olma;
Beklemelerde zaman ellerimden su gibi akar,
Hayat acımasız;
Ben bekliyorum…
Yalnızlık; bütün köşe başlarımı tutmuş kentimde,
Karşı koymaya çalışıyorum;
Sanki bin yıllık yorgunluğu omuzlamışım…
Avuçlarımda tortulaşmış acılardan uzak,
Zaman akrebin kıskacında ölürken;
Ellerim acıyla dokunmadan sabaha,
Kanat dudaklarını; dudaklarımda izi kalsın.
wwwraifaras.com11.08.2018
c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.