Acıları tatmayasın diye; kendimle alıp gidiyorum derdi ve hüznü… Bir adımlık yol, bir yudum suyun hakkı varsa; helal et. Gam kasavet yere batsın! Yere batsın han; hamam!… Gözlerimin içine çizdim resmini. Gurbette senin özleminle her saat yollara çıkmalarını istemiyorum. Yalnızlığımı yıkmak istedim… Baktığım herşeyde sen olacaksın. Gönlümdeki gibi…
Bu yolun dönüşü yok. Sıla; gurbet arasaında gidip gelmekle geçmez bir ömür. Gidiyorum.. Şimdi ben seni bekleyeceğim. Gözlerim yollarında kalacak yüreğimle. Bahar kadar taze; yaz kadar güzelsin…
Zamanı beklemekle geçirmeyelim. Hayal kurmakla bitmez bu emanet günler. Yalnız hayat ağır bir iş. Hayat yalnızları ezer. Sorulmaz hatıraları. Gelen vurur, giden vurur. Hayatın unuttuğuna; kuyu kazıp çelme takanlar çoğalır. Milyonlarca yıl geçti; değişmedi bu gerçekler. Korkarım değişmez de… Bir başka değişmeyen de; gönül yarasının çaresizliği ve sana olan sevgimdir…
Mevsim dışı açan gül, nevruz, yasemin, orkide gibisin. Ben de seni mevsimsiz sevmiştim. Yılların farkına rağmen… Hatırlıyorum. İlk gül vermiştim o kış gününü anasın diye. Bende hala aynı güzelsin…
Sen ve aşkına kalbimde ayırdığım yer aynı kalacak. Ben; sendeki seni sevdim. Herkes her telden çalıp söyleyebiliyor. Bu yaşamalar bana döre değil. Gördüm; edepsiz edebi yoldan çıkarmış…
Duyguların taa derininde; seni özlüyorum. Tanıştığımız yeri özlüyorum… Öptüğüm günü özlüyorum… Kucağında ölmeyi özlüyorum…Ben seni böyle sevdikçe; günler, aylar sürer sonbahara yolculuk.
Adın Özlem konmuş; ama sen özlem nedir bilmezsin ki…
wwwraifaras.com 30.12.2002
İPOTEKLİ BEDENLER