YILDIZ KÜMESİ
Tanışmalarının üstünden iki yıl gibi bir zaman geçmişti. Her şey o kadar hızlı gelişmişti ilişkinin boyutunu düşünmeye fırsatı olmamıştı genç adamın. Kendince üstüne düşeni yapmıştı. Yardım etmişti. Fakat dışarıdan hiçte öyle görünmüyordu.
Birileri kıskanmış, birileri uygun görmemiş, kimileri de çok yakıştırmıştı. Senaryolar hazır. herkes kendine göre yorumlamayı bile göze almıştı.
Unutulan bir şey vardı ki çok önemliydi. Genç adam evli, yardımcı olduğu kız bekarmış. Böyle olmasına rağmen, senaryolarda ikisini birlikte dillendirenlerin sayısı az sayılmazdı. Ama asıl olan, kıskananların tepkileri ve senaryoları. Çünkü herkese yetiştirecek bir şeyler üretmekten geri durmamalarıymış. Öyle bir gün gelmiş ki, kendilerini duygusal ilişki yaşayan iki arkadaş olarak bulmuşlar. Aslında öyle bir şey yokmuş. Ya da genç adam kendi tarafından öyle düşünüyormuş. O, kendisinin yaptığını insani ilişki sayarken, kıskanan cepheden gelen iftira ve seslendirmeler karşısında genç kız, adeta aldatılmış ve kirletilmiş bir ortamın parçası gibi görmeye başlamış kendini.
Böyle olmamalıydı. İlişkiler buraya gelmemeliydi. Olamazdı. Adam evliydi. Bu mümkün değildi. Normal yollardan genç adamı ikna edemeyeceğini anlayan genç kız; çevresinin yardımı ile büyüye baş vurmuş.
“Yıldızı alçak olan; büyünün etkisine çabuk kapılır” diye halk arasında bir söz vardır. Yani her şeyden çabuk etkilen demek aslında. Genç adam da bu yıldızı alçak olanlardanmış. Kızın bayan akraba ve arkadaşları; genç adamın etrafında her gün muska ile geziyor, anlatıyor ve etki altında kalmasına çalışıyorlarmış. İsteneni becermişler. Adam kızla evlenmeye karar vermiş. Fakat adam; olayı eşine anlatamamış. Eşi evi terk etmiş. Bunu öğrenen genç kız, yaptığı yanlışı anlamı ve genç adama “İstersen başka birisi ile evleneyim. İsteyenim var. Ama sen benim evime gel git. Dostum ol.” demiş. Bu teklifin sonunda ki çirkinliği düşünmüş genç adam. Midesi bulanmış, ama yapılacak bir şey yoktu. Bu yüzden niyetini “Hayır; benimle evlen. Ayrılınca terk edilmiş imajın olmaz. Dul sayılırsın. O zaman istediğinle evlenebilirsin. Ama ben o zaman senin evine gelen dostun olmayacağım. Hazırlığını yap. Benim vicdanım buna el vermez. İnancıma terstir.” demiş. Genç kız yanlış konuştuğunu fark etmiş ama ok yaydan fırlamış bir kere. Geri gelişi şaibeli olur…
Nişan, düğün ve evlilik bir yıl kadar sürmüş. Ayrılmışlar. Genç kız yaptığı kaprisin ve söylediği sözün, ellerinde muska gezdiren diğer aracılar da yaptıkları yanlışı anlamışlar. Fakat bu bedel genç adam için ağır olmuştu.
İşi bilen olmadığı gibi; bilmeyen herkes sadece “Evlendiler, anlaşamadılar ve ayrıldılar” olarak biliyormuş.
www.raifaras.30.11.2002
YARISI BENİM1