***YAR DEDİM OLMADI

YAR DEDİM OLMADI

 

 

Yar dedim olmadı küsmüşüm ona,
Taş bastım bağrıma; dönmesin geri.
Bir mola vermeden ulaştık sona,
Taş bastım bağrıma; dönmesin geri.

Kim bilir belki de birini buldu,
Bir demet içinde gülümdü soldu,
Yıl geçti üstünden umutlar öldü,
Taş bastım bağrıma; dönmesin geri.

Söz verdi tutmadı bedeli ağır,
Ah çekip durdukça batıyor böğür,
Son sözüm beddua duymuyor sağır,
Taş bastım bağrıma; dönmesin geri.

Kül yağsın başına yaktığı yerden,
Geç kaldım aslında yıkıldım ardan,
Dur dedim kendime uyandım birden,
Taş bastım bağrıma; dönmesin geri.

 

Raif ARAS._ ÖZEL 09.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

***YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM

YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM

 

 

Yıllar önce yazdığım mektuplara baksana,
Göreceksin neleri; nereleri yazmışım.
Düşte kalan her şeye yolculuğa çıksana,
Seninle dolaştığım; oraları yazmışım.

Anı özlem hatıram saplantılar sırtıma,
Ağır geçti sensizlik yuvalandı aklıma,
Bitsin dedim bitmedi içimdeki fırtına,
İçimdeki dertleri; yaraları yazmışım.

Gezdim dere tepeyi kulağını çınlattım,
Sana olan sevgimi gördüğüme anlattım,
Gezip durdum yıllardır badireler atlattım,
Kırmızıyı beyazı; karaları yazmışım.

Hatır gönül kırmadan huzuruna çıkarak,
Çıktım geldim dümende gemileri yakarak,
Kalmak zor mu demeden düşlerine bakarak,
Yüreğimden arzuyu; çareleri yazmışım.

 

Raif ARAS._ ÖZEL 08.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

***SEN BENİ UNUTSAN

SEN BENİ UNUTSAN

 

Sen beni unutsan gitsen buradan,
Ben sensiz günleri nasıl yaşarım.
Kan olur akarsın gizli yaradan,
Ben sensiz günleri nasıl yaşarım.

Bir giden geriye dönmez diyerek,
Yol bitmez diyorlar hem de gülerek,
Her nefes alışım şanstan bilerek,
Ben sensiz günleri nasıl yaşarım.

Kim sevse bilirim içi yanarmış,
Gül için bülbüller diken sararmış,
Göz görmez olursa gönül umarmış,
Ben sensiz günleri nasıl yaşarım.

Gün geçer acılar büyür peş peşe,
Ay gece bitince döner güneşe,
Ben beni aşkınla attım ateşe,
Ben sensiz günleri nasıl yaşarım.

Raif ARAS._ ÖZEL 07.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

***YAŞARKEN EKSİK KALDI

YAŞARKEN EKSİK KALDI

 

 

Yaşarken eksik kaldı; bazı nazlar yüzünden,
Baştan başlasam diye birkaç ukde var bende.
Umutlar umut çaldı; yârin acı sözünden,
Baştan başlasam diye birkaç ukde var bende.

Gülüşler dondu yüzde kalkıp gitmek isterken,
Kimsede çare yoktu; yaram içte kanarken,
Umutlar umut çaldı; mutlu günler dilerken,
Baştan başlasam diye birkaç ukde var bende.

Bırakıp gitmek vardı; hatır gönül saymıştım,
Herkesin içi hoşken; közde korda yanmıştım,
Umutlar umut çaldı; bilen vardır sanmıştım,
Baştan başlasam diye birkaç ukde var bende.

 

Raif ARAS._ ÖZEL 06.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

***YAZIDA KURUMA

YAZIDA KURUMA

 

 

Yazıda kuruma sevda çiçeğim,
Alnımda yazılan kader gerçeğim,
Razıyım elinden içip ölmeye,
Doldurup zehiri ver de içeyim.

Gözlerim geceler kalır tavanda,
Yıllardır isyanda öldüm uzakta,
Razıyım yanında kalıp ölmeye,
Doldurup fermanı oku divanda.

Elimde kuruttun gonca gülümü,
Ömrümde görmedim böyle zulümü,
Razıyım ömründe olup ölmeye,
İstersen herkese anlat halimi.

Ruhumu inciten acı sözünde,
Kalbimi kırmıştın eda nazında,
Razıyım yüzüne bakıp ölmeye,
Yeter ki başımı tutsan dizinde.

 

Raif ARAS._ ÖZEL 05.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

***BİR MERAĞIM VARDI

BİR MERAĞIM VARDI

 

 

Bir merağım vardı seni görmeye,
Şehrin ışıkları yandı erkenden.
Tam bileni buldum adres sormaya,
Şehrin ışıkları yandı erkenden.

Ben sevmeyi seçtim sana sormadan,
Bu sevdayı bildim gönül kırmadan,
Gün geçiyor daha seni bulmadan,
Şehrin ışıkları yandı erkenden.

Bir dokunuş gerek candan özlüce,
Her gölgeyi geçtim sessiz hızlıca,
Yol gözledim durdum sessiz gizlice,
Şehrin ışıkları yandı erkenden.

Ercişli huzuru sende bulmuştu,
O sıladan kopup garip olmuştu,
Yüz duaya daha zaman kalmıştı,
Şehrin ışıkları yandı erkenden.

 

Raif ARAS._ ÖZEL 04.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

***UNUTMAK KOLAY MI

UNUTMAK KOLAYMI

 

 

Unutmak kolay mı yaşanan dünü,
Saçlarım erkenden ağardı gitti.
Görmedim bahtımın güldüğü günü,
Saçlarım erkenden ağardı gitti.

İçimde büyürken gençliğim uslu,
Ukdeler yüzünden heceler sus’lu,
Hayata baktığım pencere puslu,
Saçlarım erkenden ağardı gitti.

Mevsimi gelmeden başladı harman,
İçimde alevler görünmez duman,
Kahrıma düşerken yıllanan zaman,
Saçlarım erkenden ağardı gitti.

Ömrümü yoluna kıyarak serdim,
Bilirsin haberin olmadan sevdim,
Uladım yılları büyüdü derdim,
Saçlarım erkenden ağardı gitti.

Raif ARAS._ ÖZEL 03.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

 

***BİR YANGIN ORTASINDA

BİR YANGIN ORTASINDA

(SEVDA GÖNÜL BORCUDUR)

 

 

Bir yangın ortasında küllerden uzaktayım,
Sevda gönül borcudur hesabı hiç kesilmez.
Bir sevgi düşlemiştim kendime yasaktayım,
Sevda gönül borcudur hesabı hiç kesilmez.

Kor olmuş yüreğimde dumanı aramadan,
Ne halde olduğumu kimseye soramadan,
Çok vebal ödenirmiş yarayı saramadım,
Sevda gönül borcudur hesabı hiç kesilmez.

Gül koydum kapınıza yangının sonrasında,
Kül kalsa içimdesin yangının sonrasında,
Gel diye başlayınca sözlerin arasında,
Sevda gönül borcudur hesabı hiç kesilmez.

 

Raif ARAS._ ÖZEL 02.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

***SAYMAKLA BİTMİYOR

SAYMAKLA BİTMİYOR

 

 

Saymakla bitmiyor kanayan yaram,
Yıldızlara asmak; yetmez sancımı.
Sevdanın yerini sarmışken verem,
Yıldızlara asmak; yetmez sancımı.

Gördüğüm gözlere vuruldum kaldım,
Kaybettim kendimi hayale daldım,
Severken gönlümü ateşe saldım,
Yıldızlara asmak; yetmez sancımı.

Gördüğüm günlerde sevgilim dedim,
Kaderin cilvesi; oyuna geldim,
Hayaller yıkıldı ortada kaldım,
Yıldızlara asmak; yetmez sancımı.

İsterdim her yerde yasını tutmak,
Elimde değilken bırakıp gitmek,
Zoruma gidiyor haberdar etmek,
Yıldızlara asmak; yetmez sancımı.

 

Raif ARAS._ ÖZEL 01.09.2011
O. GELİNCİKLERİ

…**DENEME…64

ÖTEKİ YARIM

Tesadüfen ya da çocukluktan gelme tanışıklıklar vardır. Hangi halde olursa olsun, en mahremlerimiz bize özeldir. Bu çocuklukta, gençlikte ve evlilikte yine mahremdir. Paylaşılmaz…

Bir şeyleri, bir yerde ya da bir şekilde saklayarak evliliğe kadar getiririz. Bu güne kadar hiç kimseye söylenmeyen, anlatılmayan, gizli tutulan; hepsi değilse de bir çok fiziksel mahremiyetler Paylaşılır. Duygusal mahremiyetler varsa da gündeme getirilmez.

Evlilikler, iki ayrı dünyanın; iki farklı bedenin aynı arzu ve isteklere cevap verecek biçimi almasıyla oluşur. Günü birlikteliklere benzemez. Bu tür günübirlik yaşantılar bu bakımdan hoş karşılanmaz. Ne kadar açık düşünen olsa bile mutlaka sahiplenme duygusu baskındır. “Eşim” demek ve belirtmek gereği duyar. Bu da yaşantımızın bir düşene bağlı olması gerektiğini, bir çatı ve dört duvara ihtiyaç duyulduğunu ve tekliliği her zaman önemsediğimizi gösterir.

Evlenen iki insan; yabancı ve farklıdır. Bu yabancıların arasına üçüncü bir yabancı olarak “nikah memuru” girer. Beraberliğin, birlikteliğin hiç bir şartta bozulmayacağına; tabiri caizse “elin oğluna” söz verir. Yabancıya verilen söze itaat edilir.

Beraber geçirmeye söz verilen bir ömür vardır ortada. Kaçarı yoktur. Hele de “bar”lanmışlarsa… “Öteki yarım” diyecek kadar güven ve bağlılık vardır artık. Tam aksine “elin oğluna” verilen sözden sonra çıkabilecek anlaşmazlıkta da” öteki yarım” diyerek kesip atmak var.

Ailenin bireylerinden beklenen uyum gerçekleşmelidir. Bu umut edilir ve beklenendir. Aksi; yuvanın dağılması ve ayrılıktır. Eşler birbirlerine güvenip “öteki yarım” diyecek ya da kızıp “öteki yarım” diyecek. Özlenen o ki “ya da” yı ortadan kaldırmaktır. 

www.raifaras.com 10.12.2011

Yarısı Benim 1