…**GELİRSİN BELKİ…

27 HAZİRAN 2014/CUMA

 

 

 

 

 

GELİRSİN BELKİ

Yaprakları büyümeye başladı yediverenin,
Domura duracak yakında;
Baharın müjdecisi olacak…
Güller açınca kokusunda kaybolacak,
Bülbülün gözyaşı düşecek üstüne…
Bir hoyrat; harda uyanacak,
Kanayacak parmakları yüreğim gibi…
Bir elden bir ele gezince gül solacak,
Yalnız bırakıp gittiğin yüreğim gibi…
Gül; yeni yeni baharlarda yine yeşerecek,
Yaprak, domur, bülbül yine buluşacak;
Kanayan yaralı yüreğim beklesin…
Kaşı gözü yerinde; esmer,
Sarı saçlı, mavi gözlü;
Buğday tenli; kumral olsan fark etmeyecek.
Umut garip için var oluştur;
Gelirsin belki,
Seven yüreğim yaşar mı bilmem…

G. DÜŞENLER

…**GÖZLERİNDE…

25 HAZİRAN 2014/ÇARŞAMBA

 

 

 

 

 

GÖZLERİNDE

Gri puslu akşamlar yaklaşıyor yanıma,
Usul usul;
Alevlerin kendini okşaması gibi.
Aklınca öç alıyorlar benden,
Giden mevsimlerin yasını anlatıyor…
Sana olan sevdamı kundaklamış gibiyim,
Dudaklarımda ıslık; yorgunum.
Olsaydın yanımda tutsaydın ellerimi;
Sıkıntılı gece; ellerini omuzlarıma koyarken,
Dizlerimin dibine çöker ağlardı zamanlar…
Yüreğimin sana menzilini bilirim,
Herkes herkese bundan böyle;
Bu ayrılık dikiş tutmaz artık…
Yalnızlığında mavi sular kayboldu;
Tenine sindim ateşten kelimelerle,
Kendimi senin ateşinle yaktım…

 

 

26.HAZİRAN 2014/PERŞEMBE

 

 

 

Gözlerimi diktim anıların kapanmayan yarasına,
Sonra;
Gecenin yüreğini yüreğinde yakmak istedim,
Gördüm ki gecenin ateşi düşmüş;
Sabahı sıtmalı bir hasta gibi döndüm…

Geçip gidiyor herkes,
Terk ediyor sokakları çocuklar;
Kanla sulanırken arka bahçelerde aşk,
Acılarımı taşıdım gölgelere sabaha doğru…

Gitmek gerekti;
Yaklaşırken akşam bu kente;
Göç yollarında beni beklerken anılar,
Yıkık bir kent oluyor beden ayrılıklarda…
Yoksul bir aşk benimkisi;
Önce düşlerimde vurulmuşum,
Yalnızlık kokuyorum.
Gözlerinde gurbet kokanım benim;
Ne vardı yani,
Denizlerin kaybolan maviliğini
Yakalasaydım gözlerinde…

G. DÜŞENLER

…**YANIMDA OLSAN…

23 HAZİRAN 2014/PAZARTESİ

 

 

 

 

 

 

 

YANIMDA OLSAN

Hafiften bir yağmur başladı,
Erken indi karanlık.
Bulutlar kapatınca güneşin yüzünü,
Kasvetli oldu gecenin gelişi…
Anlaşılan uzun olacak gece,
Beni alıp götürecek yine;
Yaşayamadıklarım, yapamadıklarım ve sensizliğim.
Sabaha çok var daha,
Seni çizmeliyim düz duvarlara,
Konuşmalıyım uzun uzun sessizce.
Anlatamadıklarımın yorgunluğuna,
Yaşayamadıklarımın pişmanlığı karışır.
Sensizliğimin adı olur yalnızlık,
Uzun gecede…

24 HAZİRAN 2014/SALI

 

 

 

Dönüp durdukça huzursuzluğum artacak,
Ardından;
“Erkek adam” yasakları gelecek aklıma.
“Ya sabır” diyeceğim defalarca,
Ağlamamaya…
Karanlıklar kelepçem,
Gece işkence odası,
Yağmurlar mengene,
Yalnızlık iç kemiren kurt gibi;
Yüreğime asılı mermiler misali anılarım,
Hep seni hatırlatan;
Hep sana ait.
Kopacak olsa birisi yüreğim yaralanacak,
Belki de kapanmaz olacak,
Uzun gecede ölüp gideceğim yapayalnız;
İç kanamalarda.
Oysa reva değil bunlar,
Yanımda olsan;
Ellerimden tutsan,
Ya da başımı dizine koyup uyusam;
Uyansam sabah ezanında olmaz mı…

G. DÜŞENLER

…**AFORİZMA 2014/24…

21 HAZİRAN 2014/CUMARTESİ

 

_” En çaresiz zamanım; hayallerimin seninle dolu olduğu andır…”

 

 

 

 

 

 

 

 

22 HAZİRAN 2014/PAZAR

 

_” İçimde fırtınalar birbirini boğuyor sessizce. Pusu var…”

G. DÜŞENLER

…**KIYMETİ UNUTTUK…

19 HAZİRAN 2014/PERŞEMBE

 

KIYMETİ UNUTTUK

Sabah yediverenleri koklardık,
Çamurdan ağaç örtmeli evlerin bahçesinde;
Gıdaklayan tavuk sesleri karışırdı birbirlerine,
Komşu; eğreti duvarın üzerinden,
Lavaş ekmeği uzatırdı sımsıcak.
Herkes herkesin sesini duyardı,
“ Beni duyan var mı” kaygısı yoktu.
Tanır bilirdi birbirini herkesler,
Komşu yetmez mahallenin derdini bilirdi;
Dertlilerle hemdert olurdu,
Ayrı gayrı yoktu…

 

 

20 HAZİRAN 2014/CUMA

 

Gün geldi grilikler el koydu ömrümüze,
Mayamız; topraktan uzaklaştık.
Çok katlı evler çoğaldı yanı başımızda,
Komşularımızın;
Komşuluklarımızın yokluğuna bedel.
Esaretin adı lüks oldu
Ve fişi çekilince duran;
Zamanlar girdi hayatımıza…

Bazen kum gibi yağdı üstümüze,
Bazılarımızın;
Üstüne devrildi gri bedenler.
Böğrümüze battı düş kırıkları gibi;
İncittikçe incitti canımızı…
Lüksümüz korkumuz oldu,
Yumru yumru doldu ağzımıza kaygılarımız;
“Beni duyan var mı” diyemedi sevdiklerimiz…
Ölüm erken mi geldi dersiniz;
Biz mi hazırladık sonumuzu…
Unuttuk ekmek uzatanı,
Kuruttuk kapımızdaki yediverenleri…
“Ölen kim” demenin manası yok artık,
Biz insana kıymeti unuttuk…

G. DÜŞENLER

…**NOKTA…

18 HAZİRAN 2014/ÇARŞAMBA

 

NOKTA

Ölüm her can yakışmaz,
Öyle derdin ya;
Bilirsin…
 Bir ilki yaşat bana,
Yaşadıklarımızı ukdelerimizi yaz;
Hayatımı anlatan kalem ol.
Yaz anlat gönlünce,
Sonra otur başucuma;
Bir dua oku.
Veleddallin’in ardından,
Hayatımın sonuna nokta koy…

G. DÜŞENLER

…**KENDİME KIZIYORUM…

16 HAZİRAN 2014/PAZARTESİ

KENDİME KIZIYORUM

Biliyorsun aslında,
Yağmurlarda neler çektiğimi.
Her yağmur yağdığında üzülürüm,
Gözyaşlarını hatırlarım;
Gidişin gelir aklıma.
Nedamet dolu bakışlardaki hüznü unutamıyorum,
Pişmanım diyememiştin…
Her yağmur yağdığında ağlarım,
Yürürüm sessiz sedasız;
Bıraktığın gibi yalnız yapayalnız,
Gözyaşlarıma yağmur karışır…

 

 

17 HAZİRAN 2014/SALI

 

Bilirsin;
Ne selleri suları düşünürüm,
Ne de bakıp geçenleri;
Diyemediğin gelir aklıma,
Bulutlarla çıka gelesim tutar;
Senin kentine. Sana…
Belki de duymaya cesaretim yok diyeceklerini,
Olmazları sevmem ki;
Ya daha çok üzülürsem diyorum.
Dilenci bile aynı kapıya yılda iki kere gitmez,
Ben her gün kapındaydım.
Merhamet dilenmedim,
“ Lütfen sev beni” demiyorum sana,
“ Beni sevebileceksen sev” diyorum…
Olmaz biliyorsun,
Kapılardan kovulacak yaşta değilim,
Sevmek umuduna sarılmışken ardından;
Bıraktığın gibi yalnız; yapayalnız…
Kesmeden ümidimi yarınlardan,
Sevmenin bedeli bu olmasa gerek diyorum;
Yağmurlu bir pazar akşamı,
yalnız yapayalnız;
Durup kendime kızıyorum…

G. DÜŞENLER

…**AFORİZMA 2014/23…

14 HAZİRAN 2014/CUMARTESİ

 

_” Alın yazımda bölünmüş paramparça hatırasın…”

 

 

 

 

 

 

 

 

15 HAZİRAN 2014/PAZAR

 

_” Benimle mutlu olunmaz. İşte bunu anlatamıyorum…” 

G. DÜŞENLER

…**BULUŞMA…

12 HAZİRAN 2014/PERŞEMBE

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BULUŞMA

Yüreğimin kıyılarında,
Buluşma gemileri var.
Deli taylar ürkekliğinde zaman,
Tepemde siyah yağmur bulutları;
Dudaklarını anlatmaya arala…
Gözümden düşen her damla,
İçimde söndürülemeyen yangın kokusuna sebep oluyor…

 

 

13 HAZİRAN 2014/CUMA

 

Yağmura düğümlenme yaşarken,
Debelenen sancıları başıboş bırakma;
Neler duymadın neler ardından,
Toplu firarların akıbeti acı oluyor sonra…
Bitmeyen cümlelerde,
ölümlere gebe düşler anlatılır.
Sonra ince hüzünler,
Gözyaşlarından tutunma halatları;
En derininde gözlerinin rengi,
Aşka ıslanmış mendil gibi…
Seni hatırlamak ilk günden,
Sonra düşman ikizleri bir araya getirmek;
Korkunç bir düşünce misali,
Yüreğe açılan bir kara delik;
Aşkın başka dilde anlatımı…
Bir gönül kıyısında buluşmak,
En derin gözlerde ölmelerin ardından;
Tutup her şeyi gömmek lazım sevince,
Yutkunamadığım hasretlere inat;
Bu uzun yolculuk öncesi…
Zamansız gelmelerdir sevdalanma,
Anladım;
Buluşmalar kaçmalara has,
Gözlerin yakalanışında…

G. DÜŞENLER

…**ŞAİR SEVİYOR…

11 HAZİRAN 2014/ÇARŞAMBA

 

 

 

 

 

 

 

ŞAİR SEVİYOR

Mısralarımı ziyan etme,
Ömrüm gibi boşa gitmesin.
Seni anlatır,
Sen varsın kelimelerde;
Sanadır hepsi.
Sesinin titreyişini bulacaksın;
Bende kalan kokun gizli iki satır arasında,
Şairce yazılmış mısralarım…
Şiiri sev,
Şair zaten seni seviyor…

G. DÜŞENLER