…**AKŞAM HİKAYELERİ-38…

17 EYLÜL 2016 CUMARTESİ

DEMLENİYORUM

Hüzünlerimin arasında seni aradım… Duygusala bağladım yine…
Demleniyorum yavaş yavaş…
Bulutlar adım adım yaklaşmaya başladı… Umarım kara bulut yok aralarında… Sonra bozulur moralim… Aradığım hüzünlerin arasına dönerim… Duygusallığım ağır basar psikopata bağlarım…
Ondan sonra da çık işin içinden.

Akşam Hikâyeleri

18 EYLÜL 2016 PAZAR

ÖLDÜĞÜMDE

Çıldırsın bütün zamanlar; geldiğin zamana kavuşamadığından… Ya da çatlasın mutluluğun dudağı; ben senin kollarında öldüğümde…
Umutlarımı süsleyen hayallerimdir… Hayallerimi besleyen sensin… Bu bana bir ömür yeter…
Zaman çıldırdığında; mutluluğun dudağı çatlamaya başladığında; o kavuşamadıkları zamanda isterse fırtına çıksın, isterse sel alsın dünyayı…
Umurumda olmaz.

Akşam Hikâyeleri 

M. AŞKLAR

…**AKŞAM HİKAYELERİ-37…

10 EYLÜL 2016 CUMARTESİ

GİDEMEZSİN

Buza yazılanlar erir… Akıtabilirsin suya yazılanları… Y a da ciltler dolusu yazılanları yakabilirsin… Bütün arzularını gerçekleştirebilir egolarını tatmin edebilirsin…
Bilmen gereken bir şey var ki alın yazıma dokunamazsın…
Gidişini kolaylaştırmaya çalışma… Alın yazımı okuma süren dolmadı…
Anla; gidemezsin.

Akşam Hikâyeleri

 

11 EYLÜL 2016 PAZAR

FARK ETME

Bazen sözü toplamak zordur… Sürç-i lisan edildiğinde cümleler uzar uzar gider…
Ölünün arkasından konuşmak kolay; nasıl anarsan an… İki kişilik bir dünyanın deşifresidir… Onaylamak ya da tekzip etme şansı yoktur…
Bahse konu olan kişiyi tanısak; tanımasak fark etmez…
Gönül seven her zaman güzeldir… Eskisi ya da yenisi ne fark eder ki…
Sevmeye bağlı.

Akşam Hikâyeleri

M. AŞKLAR

…**AKŞAM HİKAYELERİ-36…

03 EYLÜL 2016 CUMARTESİ

 İLAÇ

Her mevsim başka bir güzel; aylar kendi aralarında kıymetli… Sence hangi zamanı seviyorum… Düşünmem lazım…
Doğduğun günü mü; sevdiğim günü mü?
Aslında düşünmem gereken onca zaman var ki…
Hele gidişini düşünmek başka bir acı veriyor. Yoksa kadeh kaldırdığım günü mü düşünmem lazım…
En kadim şahit ve ilaçtır zaman.

Akşam Hikâyeleri

04 EYLÜL 2016 PAZAR

KÜRKÇÜ DÜKKANI

Bazı insanlar menfaati kadar yaklaşır… Onlara gıcık olurdum eskiden… Bırakıp gidemezdim üstelik.
Arada bazı çıkarcılar ve bazı menfaatçiler de onlardan nemalanırlardı…
Tuttum; tilki münasebetiyle gelmesinler diye; dükkânı ateşe verdim…
Ne saklayacak gönül ne de satacak kürk kaldı…
Dükkânımız işportada.

Akşam Hikâyeleri

M. AŞKLAR

…**AKŞAM HİKAYELERİ-35…

27 AĞUSTOS 2016 CUMARTESİ

SOKAK

Gök gürültüsü gibi sokağın içi… Eşimin söylediklerini anlayamıyorum… Bando takımı yanlış notada sanki…
Defalarca dinliyorum aynı kelimeleri pazarcı ağızlardan… Radyo programcısı becerisinde ve üstelik herkes anlaşabiliyor…
Dünün sokakları bir sabahları bir de akşam eve dönüşlerde kalabalık olurdu. Bir sütçümüz bir de kantarla su getiren sakamız vardı…
En alçak perdede bile duyabilirdik birbirimizi…
Tertemizdi sokaklarımız.

Akşam Hikâyeleri

 

28 AĞUSTOS 2016 PAZAR

KIYMET

Geceleri dürüp toplamak istiyorum… Tahammül edebilsem gündüzlerin yorumlamasına… Biri diğerinin anlamı gibi…
Yokluk varlığın kıymetinde; doğumlar ölümlerin…
Gece ve gündüzü düşündükçe seni ve beni hatırlıyorum…
Olmazsa olmazları var hayatın…
Ben seninle tanındım, sen de benimle…
Kıymet bilinen yerde durulur.

Akşam Hikâyeleri 

M. AŞKLAR

…**AKŞAM HİKAYELERİ-34…

20 AĞUSTOS 2016 CUMARTESİ

YAKALANMAK

Umutlanmakta bir bağlanmaktır… Sevmek, saygı duymak, kıymet vermek veya kaçmaya çalışmakta yakalanmaktır…
Güvenli görmektir yarınları…
Olmasını düşündüklerini umursamalarla başlar yakalanmak… Çoğunlukta; mutluluğa yelken açıştır…
Bu girdaba dönüşte dertlerle tanışmalar başlarken umutların kaybı başlamış demektir…
Başlar ağlamalara yakalanma.

Akşam Hikâyeleri

 

21 AĞUSTOS 2016 PAZAR

GELMEK

Yalnızlığımda yalnızlığı sindire sindire hissettim… Bana göre olmadığına inandım…
Tek başına yaşamalar sancılı… Amacı olmayan yarınlara ulaşmalar anlamsız…
Zıt anlamlı kelimelerin arasında en güzel olanının, “dişinin önünde erkek yazmasıdır” demiştin ya hiç unutmadım…
Dünyanın dönüşünü durduramama hesabında yalnız kalma…
Geliyorum.

Akşam Hikâyeleri

M.AŞKLAR

…** AKŞAM HİKAYELERİ-33…

13 AĞUSTOS 2016 CUMARTESİ

NALINCI KESERİ

Tencerenin tencereye dediği gibi hayat… Eksiği ya da yanlışı olmayan yok gibidir… Sadece eldeki kozları kullanma farkı görülür…
“Bana yapılsa kabul eder miyim” demek gerek. Çünkü her insanın başına her şey gelebilir…
Kefeleri dengede tutmakla başlamalı her şey… Nalıncı keseri hep kendine taraf olmaz… Testere misali olmak lazım…
Bir sana bir bana.

Akşam Hikâyeleri

14 AĞUSTOS 2016 PAZAR

SON DURAK

Bir durak daha çıktı karşıma… Alışıldık bir şey mi? Elbette; kanıksanmış… Takıldım öylesine…
Bu yaşa geldim hala durak… Emeklerken başlamıştı aslında evin içinde… Gerekli gereksiz her şey durduruyor…
Oysa gerçek olan bir sebepli durak var payıma… O da son durak oluyor kalkış saati durmuş…
Bu dünyadan…

Akşam Hikâyeleri

M. AŞKLAR

…** AKŞAM HİKAYELERİ- 32…

06 AĞUSTOS 2016 CUMARTESİ

 

YAPRAĞIN GÖLGESİ

Koskoca kâinatta; bir yaprağın gölgesi bile önemsenirken, kendisiyle birlikte sevgi taşıyan yüreğin önemi yok mu; olmaz mı? Tüm çabası; kendisi ile sevdiğini korumak…
Gönlünü bedel koymak sevmektir… Kollamak korumak karşı koymaktır…
O yüreği öperim…
Hem de bütün samimiyetimle.

Akşam Hikâyeleri

07 AĞUSTOS 2016 PAZAR

KALICI OLMAK

Yanlış yapmamak; doğruları sergilemektir… Çaba göstermek işin zorlanma tarafıdır… Zorlanmamak için alışkanlıklar edinilmeli… Çaba sarf ederken “Acaba” demek zaman kaybıdır… Yanlışlarla uğraşmak boşuna…
En iyisi doğruları alışkanlık haline getirmek…
Çoğu yerde anlatımlar seviye tutturmaz. Uygun olanı hareketlerle göze ve beyne hitap etmektir…
Kalıcı olmak adınadır yapılanlar.

Akşam Hikâyeleri

M. AŞKLAR

…*AKŞAM HİKAYELERİ-31…

30 TEMMUZ 2016 CUMARTESİ

SEVDA

“Sevda ağlıyordu” diyordu sıra arkadaşı… Canı çok yanıyormuş… Senin yanındakine bakarken arkadaşıyla çarpışmış… Öyle ya sevda sevdam ağlıyor/du aslında…
Yalvarmalar adamın dudaklarında; içi yanıyor/muş çektiklerinden…
İster çarpsın ister çarpılsın fark etmez sevda için…
“Sevda” bu ağlatır da ağlar da.

Akşam Hikâyeleri

31 TEMMUZ 2016 PAZAR

ZAMANIN DİBİ

Kaldırıp atamadım ürkekliğimi… Beni dürten bir meramım vardı; anlatamadım… Bir yanda sevmek öte yanda tükenen ömür…
Kalbimin sesi ağır basıyor… Konuştuğumu ben bile anlayamıyorum… Ne acı sen de halimi anlamıyorsun… Zamanın en büyük hırsızı yine zaman…
Korkuyorum zamanın dibine dokunmaktan.

Akşam Hikâyeleri 

M. AŞKLAR

…**AKŞAM HİKAYELERİ-30…

23 TEMMUZ 2016 CUMARTESİ

 

GELİŞİN

Dünkü zamanın kalanını dünde bıraktım… Acılarımı hatırlatsınlar istemiyorum… Bana şimdi lazım; şimdi lazımsın…
Yarına taşınacak bir şeyler olmasın artık hayatlarda cancağızım… Umutsuz olunmaz tamam da; umuda bağlanmakla yaşanmıyor ömür…
Dediğim gibi şimdi lazım; dün geçti…
Hazırlıklarını bitir… Gelişini giydiriyorum zamana görmek için…
Haberin olsun.

Akşam Hikâyeleri

24 TEMMUZ 2016 PAZAR

 

GELMELİSİN

Dün aynı yerde yakalandım duygulara… Yalnızlığımı anlatamadım… Nelerin beni oraya götürdüğü söyleyemedim…
Senin de aynı duygularda olduğunu; beni unutamadığını biliyorum…
Yakalandığım yerdeyim…
Bir çift göz çağırırken; bir gülüş idam edecek biliyorsun… Sen benim olay yeri şahidimsin…
Gelmelisin.

Akşam Hikâyeleri

M. AŞKLAR

…**AKŞAM HİKAYELERİ-29…

16 TEMMUZ 2016 CUMARTESİ

ÇİÇEKÇİ

Işıklardayım… Aniden bir gül uzattı çiçekçi kadın. Sana geldiğimi biliyormuş gibi…
Bakıştık bir an ama hiç konuşmadık… Gülen gözlerin geldi gözlerimin önüne… Bir an çocukluğumdaki çaresizliğime götürdü yaşadıklarım…
O kadın aldığı paraya razı geldi… Ben; sana getireceğim hediyeyi bulduğuma sevindim…
Hay Allah.

Akşam Hikâyeleri

17 TEMMUZ 2016 PAZAR

SOKAK ÇOCUĞU

Kaldırımda duran zenci çocuğa bakıyordu “Sokak Çocuğu”. Garip bulmuştu…
“Benim soy rengim bu; sen kirden görünmüyorsun” dedi zenci çocuk. Üzüldü; gözleri doldu sokak çocuğunun.
Annesine mi kızmalıydı; babasına mı? Başını önüne eğdi…
Oysa o ana kadar sokakta yaşadığı için mutluydu o çocuk…
Dönüp yargılarken dünü… Kararı bekleyeceğim…
Hangi suçlu ayağa kalkmalı.

Akşam Hikâyeleri

M. AŞKLAR