…***ÇARESİZLİĞİ GİYMİŞ GECELERİM…S

ÇARESİZLİĞİ GİYMİŞ GECELERİM

Kaçamak gözlerle bakardık birbirimize,
Gözlerinde ısınırdım;
Gece boyunca bende kalırdı o gözler…
Ertesi sabaha hasretle bakışırdık,
Kurduğumuz dünyada yaşardık ikimiz;
Adını duyduğumda içim kabarırdı,
Yeniden başlardı sevdalanışım…
Bazen diyarı gurbet yanıbaşımda durur,
İçimi dürter durur;
Bazılarının yüreğinde de derinleşen acılar gibi.
Kalkıp gitmek istiyordum bazen;
Sonra bakışların geliyordu aklıma,
Seni içime; sesini kulaklarıma hapsetmişim;
Sevince anlarsın nasıl yandığımı…
Bu gece yeniden şehrini dolaştım anılarımda,
Gördüm, aşkı haram tanıtmışlar;
Hiç sevmedim; sevemedim senden önce,
Seni buldum, bu da bana yetti biliyormusun,
Öyle hasrettim ki gerçek yüzlere…
Say ki taş duvarlarda kalmış gözlerimin izi,
İnan onlarda benimle birlikte yoruldu.
Yüreğim de yaşlandı biliyormusun;
Tekşey umudum kaldı…
İçimde fırtınalar kopuyor bu akşam,
Saçlarımı okşamak istedi ellerim.
Uzak gittikçe uzak;
Zaman derin aramızda…
Beni eser edecek içimdeki bu savaş,
Bir sensizlikten, bir uykusuzluktan.
Yalnızlığı benim kadar anlayamazsın,
Bazen kardelen gibi kış ortasında;
Öldüm öldüm dirildim,
Bazen rüzgar oldum estim efil efil…
Mevsimlerin girdabına düştüm;
Yalnızlık hüzne büründü,
Yıkıldı hayellerim…
Yalnız sen mi yaşadın hüzünleri sanıyorsun,
Gün gün yazılısın alnımda;
Her akşam uzandıkça ellerine,
Senden başka haram dedim…
Her mevsim yağmurunu yedim sırılsıklam,
İliklerime kadar üşüdüm;
Yoksa sen misin sıcakta üşüyen sadece.
Sırdaş olduğum gecelere kırgınım aslında,
Sesim kısılıyor, nefes alamıyorum;
En yüksek bağırışlarım erişemiyor sana,
Sanırım  hasretlikten olsa gerek…
Burada herkesler bilir; tanır seni,
Çaresizliği giymiş sanki bütün gecelerim…

raifaras.com 14.04.2018

YELKOVAN

c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin
 kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

…DEPREM…

ERCİŞ DEPREMİ
(KUMDAN KALELER) 

Bir yarım asırlık dostumdu benim,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.
Her bahsi geçtikçe yanıyor canım,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Marangoz, sebzeci, boyacı, kasap,
Kumdan kalelerde kurdular hesap.
Kalınca ellerde bir keser birde sap,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Hep işveren oldu parası olan,
Aklına estikçe yaptı bir plan,
Proje, mühendis hep falan filan,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Ölümlerin sebebidir sancımız,
Ölen ana,baba,kardeş,bacımız,
Yüreğimiz yandı, aynı acımız,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Çoğu sevdiklerim kayboldu bir an,
Seveni ayırdı bu kalleş zaman,
Sanki bir şakaydı, sanki bir yalan,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Borç harç demediler, bir ev almaya,
Tek amaç gündelik huzur bulmaya,
Kimse istemezdi, böyle olmaya,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Kendi kendimizin olduk katili,
İlave kat için seçtik tatili,
Her kolonda kestik bir demir teli,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Rengarenk boyandı dıştan söz için,
Kapıya “üzerlik” astık söz için,
Ham betonu seçtik bir kaç yüz için,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Kumdan kalelerde hayat gamsızdı,
Bir deprem sonrası kuma kan sızdı,
Sevdiği kulede seven cansızdı,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Giden dünya malı; olmazsa olmaz,
Mal yerine gelir; can yeri dolmaz,
Umarım kimseler vebalde kalmaz,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Sözlerim meclisten dışarı lakin,
Yıkılan evlerin tarihi yakın,
Suçu ne idi ki bu asil halkın,
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

Sokağa çıkmaya can dayanmıyor,
Kimse bu olana anlam vermiyor,
Öyle bir tufan ki zaman bilmiyor.
Kül oldu Erciş’te kumdan kaleler.

wwwraifaras.com30.10.2011

GS.4(2015′ E Ekle)

…***AĞLAMAK İSTEMİYORUM…S

AĞLAMAK İSTEMİYORUM

Yakalanmışım zamanın pençesine,
Seni sevdiğim bir tarihten geliyorum…
Yokluğun bestesiz bir şarkı gibi dilimde,
Parçalanmış resimlerin arkasındaki yazı gibi;
Hayel meyalim düşününce…
Biliyor musun!
Sivilce yüzlü çağları geçtik,
Gün; gidenin ardından ağlama günü değil.
Her gecenin karanlığında aklıma gelsen bile,
İçimde gül ve dikeni gibisin;
Yeniden desem yüreğimi kanatırsın,
Biliyorum…
Bir Ekim ağırlığının ayazında;
Saçlarımı okşayan değilsin,
Boşuna karanfil kokan kadın olma,
Beni kendi yalnızlığına sürükleyemezsin.
Karanlıklar yalnızlığımı almazken üstümden,
Senli günlerimi soyundum buralarda.
İsterse yarım kalsın bütün dizeler,
Yada rüyalarımın bir yerinde uyansam da ansızın;
Sancılar bassa da en mutlu anımda,
Seni düşünüp her gece gizli gizli;
Ağlamak istemiyorum.
En  tenha yerine yerleştirdim kalbimin,
Herkes yanımdan geçerken umarsız;
Sen orada kal.
Hiç dönmemek üzere gönderdim seni,
Ömrümü derin bir sensizliğe gömdüm;
Kaybolan bir günün sızısı gibi…
Ardından;
Bütün mutsuzlara liman yaptım yüreğimi.
İhtimaller çok çok uzak,
Unutulmuşluğun sınır boylarında nöbete çık;
Bir hudut taşında beni kurşuna diz,
Sonra;
Ufuk çizgisinin gizinde yak beni.
Musallada küllerim koyma,
Savur rüzgara karşı;
Esmer tenli zamanlarda kal…
Anılarımı serbest bırak giderken,
Naz ettiğin günlerin hatırına unut beni.
Zorlama hayallerimi,
Seni düşünüp her gece gizli gizli;
Ağlamak istemiyorum.

raifaras.com 12.05.2018

YELKOVAN

c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin
kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

…DEPREMDE ERCİŞ…(Y A Z I)

ERCİŞTE DEPREM

Yeniden! Otuzbeş yıl sonra yeniden. Bir daha…Canlar yola düştü. Habersiz, gözler parladı toz bulutunun arasında. Herkes koşuyor. Herkes konuşuyor. Fakat kimse kimseyi duymuyor, anlamıyor.Kumdan kaleler azap verdi bedenlere… Altında kaldı duygular. Yıktı bütün düşleri. Beraber gitti söylenemeyenler… Ocaklar üstüne kurulmuş kazanlarda kaç defa sular ısındı. Her can için bir “sela” . Her  sela’nın ardından; kumdan kalelerin arasında çoğalan çığlıklar yeni artçılardan daha etkili…

Çoğunun nefes alırken yuttuğu tozlar, çığlıklarını tıkadı. Zamana yenik düşmeden boğuldular. Öyle ya; belli ki zamanın hiç bitmeyen yası kalacak hatıralarda. Sokaklarında kimse gezemiyor, teğet geçiyor ayaklar. Acıların elense çektiği yerde; kanatlanıp uçuyor sanki zaman. Bir can daha diyorlar ama zamana yenik düşüyorlar. Ateş düştüğü yeri yakıyor önce. Sözcüklerin sessiz çığlığında, paslı bir kama gibi battı içime tarih… Aslında hiç kimsenin acısı yalnız değil. Sanki herkes herkesin katili  gibi… Pervaz kalmamış ki kuşlar tünesin. Birbirlerinin yanından geçiyor, birbirlerini adeta tanımıyorlar. Yüreklerinde kendilerini mahkum etmişler  sanki.

Yalnızlık ve çaresizlik kendini soğuğun soluğuna bırakırken; bir enkazın başında güneş, öpüyor en serin gecenin alnından. Ölenle ölünmüyor… Çaresiz günlerin terkisinde kalmış gibi; kül yüzlü suratlar karşılıyor. “Merhaba” diye başlayan sözlerime; “gelinim”, “torunum”, “yengeni”, “oğlumu”, ” kardeşimi” ,”annemi”, “babamı” yada “falanca arkadaşı” kaybettik diyen cevaplar geldikçe, göz çukurlarımıza yaşlar hücum etti. Yüz kaslarımız konuşmamızı engelledi. Yutkunamadık. Ancak bakışlarımız yetişti imdadımıza… Zaten korkunun sindiği yüzlerde tebessüm; acıların içinde sırıtmaya dönüşüp kayboluyor. Bunu bütün yüzlerde gördüm. 1976 yılı depremini çok ama çok iyi hatırlıyorum. Acı hepimizin.Tarih küflü bir sayfada tutacak yazılanları… Resmi tarihin kayıtlarında başka, bende başka kalacak kayıtlar. Ölüm tutanaklarında adına rastlayamadıklarım yada görmek istemediklerim var. Evinde yemek yediklerim, düğününde halay tuttuklarım, ellerinden öptüklerim ve daha niceleri…

Solgun ve çatlamış dudakların ağıtlarında, yeniden ölüyor arkada kalanlar. Gitmek mi zor, kalmak mı zor dercesine… Gülüşler buruk, zamanlar esmer ve kimsesiz. Gidenlerin ardından dökülen sular; göz yaşlarıdır.

Kırılma noktası olan Van Gölünün yüzü kaynarken; yatağı acılı ve sıkıntılı. Çizgisi derin bir yara ve yalnızlık getirdi. Günün anısından değişmeyen tekşey, eski fotoğraflar ve çarşının ortasındaki “Şehitler Çeşmesi’nin” göğsüne iliştirilmiş saatin hala 13.41 olarak zamanı tesbit edişidir.

Şimdi zaman camların buğusunda.

30.10.2011raifaras.com

(2015’E Ekle)

… ***SOHBET DEMLENİRKEN…S

SOHBET DEMLENİRKEN

Konu ikimiz olunca,
Seni katarım; karıştırım,
Yudum yudum içtiklerimde.
Birlikteliğimizin,
Bitmek bilmezliğini;
Kaynatırken semaverin yanında,
Yedekte tutulur ikinciler.
Kırılmaya başlayınca,
Emayelerden dizilmiş;
Odun ateşinin yanında çift çift,
İmbiğinden süzülen çay başkadır demliğin,
Sohbet demlenirken bir kır bahçesinde.

Konu ikimiz olunca,
Kimseler giremez aramıza,
Bir damla su olsa bile.
Birlikteliğimizi,
Bitmek bilmezliğinde,
Dumanında hayeller kavrulur,
Gölgede kendi tavında tutuk;
İlk tazeliğinde,
Koca koca yeşil yapraklardan;
İnce ince kıyılmış; sarımtırak tütünü,
Gümüş tabakadan sarmak bambaşka bir keyiftir,
Sohbet demlenirken akranlarca bir köy odasında.

Konu ikimiz olunca,
Usul usul uzanırım yanıbaşına,
Bir yastıkta kocayın dileklerinde.
Birlikteliğimiz,
Bitmek bilmezliğimizle,
Sana sundum her fırsatta;
Yeşermeye başlayınca bir bir,
Umutlarım avuçlarımda,
Dünün devamında düşünceler;
Gözlerini açar açmaz uyku mahmurluğunda;
Başını kolumun üzerine koymanın anlatılmaz güzelliği,
Sohbet demlenirken küs yastıksız yer yatağında.

Konu ikimiz olunca,
Seni alırım yanı başıma;
Yarına çıkmak için elele.
Birlikteliğimizin,
Bitmek bilmezliğiyle,
Zamana yayarım anıları;
Hatıra duvar saati vurdukça,
Zembereğinde,
Geleceğimizi kırarım,
Gamzelerime gömülürken düşler,
Duvara çizerim resmini koskocaman,
Sohbet demlenirken yalnızlığımda geceleri.

raifaras.com 15.09.2018

YELKOVAN

c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin
kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.


…**SENSİZLİK VE UYKUSUZLUK…S

SENSİZLİK VE UYKUSUZLUK

Göz kapaklarım düşüyor,
Ben direniyorum.
Sen varsın göz bebeklerimde,
İnadım inat;
Zaten isyanda yüreğim gidişine,
Sen gelmeden uyumak istemiyorum.
Biliyorsun Can Belam,
Sensiz gecelerden kalmayım.
Aslında bu ilk gecem değil böyle uykusuz;
Hem de sensiz.
Kahretsin alışamıyorum…
Anılarım tutuyor ellerimden,
Hatıralarım geçiyor aklımdan bir bir.
Sonrasını sorma;
Kaybediyorum düşüncelerimi;
Bir sen kalıyorsun geriye.
Peş peşe deviriyorum yılları,
Gece bitiyor ardından.
Güneş yüzüme vurunca ayılıyorum;
Sen yoksun,
Yokluğun var avuçlarımda.
Ben her gece böyleyim;
Kahretsin dayanamıyorum…
Bazan; zemheriyi yaşatan bir kış oluyorsun,
Herşey buz tutuyor;
Dokunamıyorum,
İliklerime işliyor ayazın.
Bazan; gülanlara götürüyorsun ilkbaharında,
Yediverenler açıyor kocaman kocaman;
Aralarda mustafa çiçeği,
Bülbül göz yaşı lekeli sarı gülleri kokluyorum.
Bazan; tutup yaz gecelerine atıyorsun,
Kıraç bayırlar gibi oluyorum;
Duygularımın yeşermeyeceğini düşünüyorum,
Sıcak oluyorsun  gönülleri kavuran;
Yıldızların altında.
Bazan; kar, bora tipi esiyor tepende,
Şimşekler çakıyor gözlerinde;
Ağlıyor; ardından acıyor yüreğime.
Dört mevsimi yaşatan  koca bir yıl oluyorsun,
Her şey ayrı güzel;
Her şey özünde anlamlı.
Can Belam,
Hoş olmayan;
Sensizlik ve uykusuzluk.

29.09.2017 wwwraifaras.com
(23.01.2018 DÜZENLEME)

c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin
kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

…***SENİ ANLATMAK…S

SENİ ANLATMAK

Biliyorsun;
Bir inat uğrunaydı,
Bir inat uğruna.
Yarım kalmış bir şiir,
Bir fırçalık eksiği olan tablo gibisin;
Noktası konmamış hatıra defteri gibi.
Sensizliğim ellerimden tutmuş,
Ayaklarım yön prangalı mahkum sanki;
Kaldırımlar aşina.
Göğe çekilince siyah bir örtü,
Gecenin yüzüne düşmüş bir yıldız gibisin.
Etraf sessiz,
Renkleri soluk duvarların arasından geçiyorum;
Hücrelerime doluyorsun.
Karanlıklar sonrasında sen,
Işığım, yolum umarımsın.
İçimde tufanların koptuğunu gördüm,
Karım; fırtınam tipimsin.
Saçlarını okşamaya gelen rüzgarım,
Beni yakalamaya uğraşan dalgam;
Göz yaşımda damlam; yağmurum selimsin.
İçimdeki fırtına sesimden daha hırçın,
Bu akşam ay ışığında;
Erciş sokaklarındayım.
Sana sevgisini anlatamayan,
Avare dolaşan aşık gibiyim.
Göz yaşın kadar yakın;
Bulut kadar uzaktasın.
Katran karası düşlerimin içinde;
Deniz mavisi gözlerin,
Kiraz kırmızısı dudakların,
Elma pembesi yanakların,
Püskül sarısı saçların,
Gül beyazı tenin var aklımda.
Bana yaşama umudu oluyorsun,
Pişmanım desem de artık kar etmez;
Sana seni anlatmaya gelmiştim.

raifaras.com28.07.2018

YELKOVAN

c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin
kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

…***BİR YOLU OLMALI…S

BİR YOLU OLMALI

Böyle ansızın başlayınca senli sancılar,
Dayanılmaz oluyorum;
Sonra kaçıyor kantarın topu.
Acılarımı paylaşınca seni üzüyorum,
Elimde değil.
Paylaşınca azalır sanıyorum;
Aslında öyle değil biliyorum.
Seni üzmeden,
Sancılarımı paylaşmanın bir yolu olmalı.

Böyle başlayınca sebepsiz korkular,
Gitmeyi göze alamıyorum;
Sonra kaçıyor kantarın topu.
Korkularımı paylaşmaya sana geliyorum,
Elimde değil.
Paylaşınca bitecek sanıyorum;
Aslında öyle olmadığını biliyorum.
Sana gelmeden,
Korkularımdan kurtulmanın bir yolu olmalı.

Böyle başlayınca sebepsiz herşey,
Elim ayağıma dolanıyor;
Sonra kaçıyor kantarın topu.
Herşeyi alıp paylaşmaya seni bekliyorum,
Elimde değil.
Paylaşınca kurtulurum sanıyorum;
Aslında öyle olmadığını biliyorum.
Benimle ilgili her şeyi,
Sana getirmemenin bir yolu olmalı.

Böyle ansızın başlayınca zamanda yolculuk,
Karabasanlar çöküyor üstüme;
Sonra kaçıyor kantarın topu.
Sensizliğimi paylaşınca kendimi üzüyorum,
Elimde değil.
Paylaşınca kalacağımı sanıyorum;
Aslında öyle olmadınığnı biliyorum.
Kendimi üzmeden,
Sensizlikle baş etmenin bir yolu omalı.

Böyle ansızın başlayınca düşüncelerimin tutsaklığı,
Yüreğini arıyorum saklanmaya;
Sonra kaçıyor kantarın topu.
Esaretimi paylaşmaya geliyorum sana,
Elimde değil.
Paylaşınca özgür olacağımı sanıyorum,
Aslında öyle olmadığını biliyorum.
Sensiz ve yalnız,
Tutsaklığımı yaşamanın bir yolu olmalı.

Böyle ansızın başlayınca şiir yazmalar,
Yağmur yüklü buluta dönüyorum;
Sonra kaçıyor kantarın topu.
Sözlerimi paylaşınca seni katıyorum,
Elimde değil.
Paylaşınca yazdıklarımı anlatmışım sanıyorum,
Aslında öyle olmadıını biliyorum.
Seni katmadan,
Duygularımı anlatmanın bir yolu olmalı.

raifaaras.com 04.08.2018

YELKOVAN

c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin
kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

…***GİDECEKSEN GELME…S

GİDECEKSEN GELME

Geleceksen;
Misafirim ol…
Gözlerim yollarında bekliyorum,
Bir sabah güneşi hoşluğunda;
Ya da edasında bir gelin kızın,
Dalgaların kıyıya özleminde gel.
Yağmurlar yağsın durmaksızın,
Geleceksen kal…

Kalacaksan;
Kaderim ol…
Başım gözüm üstüne bekliyorum,
Paylaşacak neyim varsa yanımda;
İki bedende bir can gibi.
Yağmurların altında elele,
Kalacaksan sev…

Seveceksen;
Yanı başımda ol…
Bir ömür boyu bekliyorum,
Gözümü esirgemem budaktan;
Sen benimle ol; dünya düşmanım olsun,
Anlıyor musun.
Yağmur damlasında bana yağ,
Seveceksen gel…

Gideceksen;
Sessiz ol…
Bir akşam karanlığında bekliyorum,
Kapıyı çekmeden;
Balıkçı kayığı sessizliğinde,
Usul usul kaybol.
Uyandığımda seni görmeyeyim,
Ben seversem böyle severim,
Beni böyle sev.
Yağmurlar isterse yedi yolun ortasına yağsın,
Gideceksen gelme…

raifaras.com 11.12.2018

YELKOVAN

…***SENSİZLİĞİMİ ANLATSAM…S

SENSİZLİĞİMİ ANLATSAM

Ağlarken göz yaşın,
Gülerken gamzendim.
Geleceğimi gözlerine saklamıştın,
Ayrılıkları konuşmaz;
Mesafelerden korkardık.
Yüzüme bakan anlardı;
Benim ne kadar çok sevildiğimi.
Uzaklardayız,
O sevmeleri arıyorum,
Gözlerine sakladığın geleceğimi;
Ağlayan gözlerini arıyorum,
Yanağına dizilmek için.
Gamzelerini arıyorum,
Güldüğünü görmek için.
Ama yoksun.
Konuşamadığımız ayrılığı yaşıyorum,
Mesafeler şimdi aramızda gardiyan gibi.
Gülüşünü giydirmek istiyorum hayellerime,
Bir yaz akşamında;
Takılı kalıyor hayellerime gözlerim.
Dönüşünü anlatmak istiyorum dostlarıma.
Acılarıma sonverdiğini;
Henüz sürgüne durmuş sevdamı,
Anlatmak istiyorum; olmuyor.
Anlatsam da inanmazlar biliyorum,
Hasretin yüzümde çizgi çizgi duruyor.
Omuzları düşmüş,
Tebessümü unutmuş,
Karanlıkları özleyen,
Alın yazısında kaçan biri oldum.
Beni görsen tanıyamazsın,
Sana sensizliğimi anlatsam;
Bensiz olduğuna isyan edersin.

raifaras.com 18.08.2018

YELKOVAN