ALNIMDAN SICAK TER DÜŞER

ALNIMDAN SICAK TER DÜŞER

Alnımdan sıcak ter yüzüne düşer,
Sen benim ömrümde kalsan bir gece.
Anısı gönlümde yıllarca yaşar,
Sen benim ömrümde kalsan bir gece.

Bedenim sıcakken anlarsın beni,
Aklımdan çıkarmam öptüğüm teni,
Belki de sevgili oluruz yani,
Sen benim ömrümde kalsan bir gece.

Ellerim teninde yolunu bulur,
Duygular düşlere kılavuz olur,
Yüzüme gülüşün aklımı alır,
Sen benim ömrümde kalsan bir gece.

Hasreti çekenin büyüktür kurdu,
Ercişli elini yüzüne vurdu,
Kalmaz ki gönlünün sensizlik derdi,
Sen benim ömrümde kalsan bir gece.

Ercişli Raif ARAS

Çeyiz sandığı

ÖLÜM GÜNÜ ERTESİ /ANNEM

ÖLÜM GÜNÜ ERTESİ /ANNEM

Ölüm günü ertesi; hatıralar dillendi,
Beş Mayısta sancılar gece yarısı bitmiş.
Doğum günü hanene isimsizler eklendi,
Beş Mayısta sancılar gece yarısı bitmiş.

Çocuk yaşta evlilik yalnızlığı cabası,
Evlat vermek içindir evliliğin çabası,
Zehir zıkkım olurken ayrılığın çorbası,
Beş Mayısta sancılar gece yarısı bitmiş.

Gençlik nedir bilmedin yaşamadın baharı,
Seni alıp getirdi kaderinin hünkarı,
Biri baksa gözüne anlaşılır yakarı,
Beş Mayısta sancılar gece yarısı bitmiş.

Yıllar sonra oğlunu doğurunca güldün mü,
Küçük gelin olunca çektiğini bildin mi,
Benim adım konurken bahtiyarlık buldun mu,
Beş Mayısta sancılar gece yarısı bitmiş.

Anne anlat dedikçe gözyaşları döküldü,
Belli anmak ağırdı; yaraları söküldü,
Koca öldü zamansız umutları yıkıldı,
Beş Mayısta sancılar gece yarısı bitmiş.

Raif ARAS ardından dualarla anıyor,
Biri anne dedikçe ciğerleri yanıyor,
Mevsim yaza dönünce yaraları kanıyor,
Beş Mayısta sancılar gece yarısı bitmiş. 

Ercişli Raif ARAS

Çeyiz Sandığı

YARİM GURBET İLDE

YARİM GURBET İLDE

Yârim gurbet ilde kaldığın yeter,
Hasretine dayanmıyor bu deli.
Ahlar çekip durdum Keremden beter,
Hasretine dayanmıyor bu deli.

Yârim gurbet ilde kaldığın zaman,
Gönül yangın yeri çıkmıyor duman,
Hazan geldi yerde kalmadı harman,
Hasretine dayanmıyor bu deli.

Yârim gurbet ilde kalma boşuna,
Yolun izin yok ki gelsem peşine,
Kimse bakmaz benim düşen yaşıma,
Hasretine dayanmıyor bu deli.

Yârim gurbet ilde zaman uzatma,
Raif ARAS ölür akıl oynatma,
Yola bakıp durur gönül kanatma,
Hasretine dayanmıyor bu deli.

Ercişli Raif ARAS

Çeyiz Sandığı

SESSİZ GİDİŞİ BEKLEME

SESSİZ GİDİŞİ BEKLEME

Sessiz bir gidişi bekleme benden,
Memleket bilecek neler çekmişim.
Yeter her günüme yalan ekleme,
Memleket bilecek neler çekmişim.

Dönmek yok demiştik kat’i surette,
Yolda çok bekledim say ki nöbette,
Dünya bir deliye kalmaz elbette,
Memleket ilecek neler çekmişim.

Dostlar yol gösterdi bana kızarken,
Nokta koy dediler mektup yazarken,
Şimdi ben bitirdim seni çizerken,
Memleket bilecek neler çekmişim.

Ercişli güllerle geldi kapına,
Tutup taş atmıştın sabır küpüne,
Gördüm sen muhtaçsın sinir hapına,
Memleket bilecek neler çekmişim.

Ercişli Raif ARAS

Çeyiz Sandığı

BİR KAŞIK TELVE SAYILMAZ

BİR KAŞIK TELVE SAYILMAZ

Bir kaşık kaynamış telve sayılmaz,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.
Her yudum soğuyan tada doyulmaz,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.

Hiç hatır saymazken kızın anası,
Gün gibi değişir düğün sonrası,
Bir fincan içerken düğün arası,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.

Bir fincan bekleyip durur analar,
Kim yüze gülerse ondan yanalar,
Hiç yalnız içilmez dürter anılar,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.

Köpüğe kesince alınır közden,
Yudumdan sonrası geçilir nazdan,
Mutluluk başlarken alınan hazdan,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.

Düğünün bayramın ikramcı yolu,
Küslükte kapatır açılan yılı,
Barışın dostluğun sihirli eli,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.

Her yudum aldıkça ohlar çekilir,
Göz göze gelinir sohbet edilir,
Gün olur komşuya çaya gidilir,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.

Az çeker içilir sade içilir,
Bir bardak su ile sohbet açılır,
Bu özel günlerde dostlar seçilir,
Kırk yıllık hatırı varmış kahvenin.

Ercişli Raif ARAS

Çeyiz Sandığı

UMUDU GİYİNİP KALMIŞIM

UMUDU GİYİNİP KALMIŞIM

(OĞLUMU BEKLİYORUM)

Umudu giyinip kalmışım öyle,
Oğlumu bekledim akşama kadar.
Evlatsız bayramı sevmedim böyle,
Oğlumu bekledim akşama kadar.

Umudun elinden tutarak kaldım,
Gözümden yaşları aşağı saldım,
Kendimden utandım payımı aldım,
Oğlumu bekledim akşama kadar.

Umudu kendime bayramlık yaptım,
Beddua etmedim öfkemi öptüm,
Ölmesin diyerek yurdumdan koptum,
Oğlumu bekledim akşama kadar.

Umudun içinden çıkmadı çare,
Yalnızlık vurunca oturdum yere,
Kanımda tutuştu yaşanan süre,
Oğlumu bekledim akşama kadar.

Umudu büyüten Ercişli öldü,
Zamanın sonunda yerini buldu,
Hayaller hüzünle arkadaş oldu,
Oğlumu bekledim akşama kadar.

Ercişli Raif ARAS  

Çeyiz Sandığı

 

BENİ ÜZMEYE YETTİ

BENİ ÜZMEYE YETTİ

Umut,
ömrün özsuyudur yaşamaya
adanan her gönül
kapısında tutar; yokluğun 
beni üzmeye yetti.

Hayal,
geleceğe yürümektir yalnızken
tutunacak bir el
aramaya gider; yokluğun
 beni üzmeye yetti.

Sevmek,
arkadaş edinmektir yolculuğa
başlamayı isterken
birlikteliğe çıkar; yokluğun
beni üzmeye yetti.

Sen,
sevmeyi benden
ben 
gitmeyi senden öğrenirken
 bu da 
beni üzmeye yetti.

Ercişli Raif ARAS 

Çeyiz Sandığı

YILLARDIR – BİRİNE DEĞMELİ

D     YILLARDIR 

BİRİNE DEĞMELİ

Yıllardır hasretten yüreğim hasta,
Kapımı çalmıyor ulakçı posta,
Oğluma kızıma yarene dosta,
Birine değmeli diyorum sözler.

Yıllardır özlemek olmuşken işim,
Soğuyor önüme konulan aşım,
Oğlumla kızımla duymalı eşim,
Birine değmeli diyorum nazlar.

Sonunda vururum sabrımı taşa,
Boşalır hapların olduğu şişe,
Oğlumdan kızımdan yarenden eşe,
Birine değmeli diyorum gözler.

Ercişli son yaşta sevgiden mahrum,
Alemi öldürür içtiğim zehrim,
Oğlumda kızımda kalacak mührüm,
Birine değmeli diyorum közler.

Ercişli Raif ARAS 

Çeyiz Sandığı

KIRGINLIĞIN KANAMALARI-D

KIRGINLIĞIN KANAMALARI -D

Susmalarım var
birikti avuç avuç
yeni acılara ait sesleri
topluyorum yalnızlığımda…
Dillenirse acılarım,
avuç avuç biriktirdiğim
susmalarıma ulaşır dilimde…

Topladığım
susmalarıma neden olan
yalnızlığı anlatamam
gönül kırgınlığının kanamalarında…

Sevmelerim
acılarım
yalnızlığım
gönül kırgınlığımın kanamaları
ardımda kalacak elbette…
Duyduğunda son haberi
Musalladan almaya gelme…

Ercişli Raif ARAS
Hüznümün Çeyiz Sandığı

ERCİŞLİ SON NEFESTE – D

ERCİŞLİ SON NEFESTE – D
 
 
Duyunca son haberi düşmeden arkasına,
Musalladan al beni; kara toprağa bırak,
Sebebim sen olmuşsun bırakma başkasına,
Musalladan al beni; kara toprağa bırak,
 
Dününde son tuttuğun birini yitirmeden,
Buradan o dünyaya saygını bitirmeden,
Geçmişi yok sayarken kendini incitmeden,
Musalladan al beni; kara toprağa bırak,
 
Kanımın son damlası değmezmiş kefenime,
Takılma ne olursun imamın sözlerine,
Umudun sır odağı; bakmadan gözlerime,
Musalladan al beni; kara toprağa bırak,
 
Ercişli son nefeste hasreti yaşıyorken,
Günahsız bir öfkeden veballer taşıyorken,
Dünyalık tek acıyla vuslata koşuyorken,
Musalladan al beni; kara toprağa bırak,
 
Ercişli Raif ARAS
Hüznümün Çeyiz Sandığı