…**POTPORİ…

15 TEMMUZ 2014/SALI

 

 

 

 

 

 

 

 

 

POTPORİ

Havva’nın kızları tutmaz yerini,
Gönül gülşenim de; sen lalezarım.

Topladım yabanı ilaç olmadı,
Göklere ulaştı yar; ah-u zarım.

Yoluna baş koydum tükendi sabır,
Aşkına meftunum; candan bizarım.

Seni benden çaldı yaz hazan ve kış,
Üç mevsim yoksan da; sensin baharım.

Bir gün otur dinle anla halimden,
Yoksa bu halimi; Hakk’a yazarım.

G. DÜŞENLER

…**ÜÇ BEŞ GÜN…

14 TEMMUZ 2014/PAZARTESİ

 

 

 

 

 

ÜÇ BEŞ GÜN

Halkalar büyümezmiş akıp giden bir suda,
İsyankâr ruhlar vardı; şimdi hepsi asude,
Hayat üç beş nefesmiş, üç beş adım üç beş gün,
Kendimizi unuttuk; kurduğumuz pusuda.

Sorup durma zamanı sen kirlettin her şeyi,
Karanlığa mı attın o bir anlık neşeyi,
Hayat üç beş nefesmiş, üç beş adım üç beş gün,
Öldürenimiz tetik; hiç suçlama fişeği.

Keyfince büyüyorsa içime düşen yara,
Dokunduğun karede dönüşür intizara,
Hayat üç beş nefesmiş, üç beş adım üç beş gün,
Sensiz yolculuk başlar; yaklaşan intihara.

Her geliş bir gidişin; aslında habercisi,
Gerdan güzel değilse kıymetsizdir incisi,
Hayat üç beş nefesmiş, üç beş adım üç beş gün,
Ne fark eder severken; beyaz ya da zencisi.

G. DÜŞENLER

…**AFORİZMA 2014/27…

12 HAZİRAN 2014/CUMARTESİ

 

_ “İlkbahara hasret bir sonbahar var yüreğimde. Umutlarım yeşermeyi bekliyor…”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

13TEMMUZ 2014/PAZAR

 

_ “Hiçbir hikâyenin asla sonu gelmez. Anlatan da kendinden bir şeyler katar; dinleyen de…”

G. DÜŞENLER

…**ALIP GİTMELİYİM…

11 TEMMUZ 2014/CUMA

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ALIP GİTMELİYİM

Alıp gitmeliyim kendimi,
Bütün arzularımı kefenlemeli;
Duyguları savaşa hazırlamalıyım.
Yalnızlık şehrine götürmeliyim kendimi,
Her şeye boş vermişlik edasında;
Yanarsa yansın dünya demeliyim.
Kimsesizler şehrine oturtmalıyım kendimi,
bir ben olmalıyım orta yerde;
Seslenmemeli ardımdan sensizliğim,
Alıp gitmeliyim kendimi…

G. DÜŞENLER

…**HÜZÜN EMZİRMİŞ ANNEM…

09 TEMMUZ 2014/ÇARŞAMBA

 

 

 

 

 

 

HÜZÜN EMZİRMİŞ ANNEM

Ben kelimelerin aklına uydum;
Hangi göğün altındasınız melekler,
Sokaklarıma teğet mi geçiyor ayaklarınız.
Kan beynime sıçradı,
Patlayacak şahdamarım…

Dudaklarımda acı bir tebessüm,
Göğsüme iliştirilmiş bir sancı;
Yıllar acılarıma eşit dururken,
Yaşanmadan tükendi bütün masallar…

Kendime baktım gün ağarırken penceremde,
Buruktu gülüşlerim esmer ve kimsesizdi.
Bütün bakışlar yüreğimi kanattı,
Sensizliğin adı; derin bir yalnızlıkmış.
Yavaş yavaş ölürken insanlara,
Acılı dünyaların avazıdır martı çığlıkları…

10 TEMMUZ 2014/PERŞEMBE

 

 

Hasret yüzüme vururken rüzgâr gibi,
San ki geceyi yoksul koyunlarda ağırlamışım.
Beyaz kış geceleri ve ince bir karda,
Geceye bıraktığım gülücüklerin;
Sözcükleri yaralı…
Yokluğuna ağır aksak bir şarkı var dilimde,
Yoksul zamanların kıyısında dinlenirken;
Bilmem ki,
Hangi sevdaya misafir gitmeli.

Çoğaldı acılarım güneş öpünce alnımdan,
Nakışlamıştım gülüşünü gökyüzüne;
Güzel teninin manası ellerimde…
Sürüklemek istedim kendi yalnızlığıma,
Girmeye çalışırken ölüm eşiğimizden…
Karanlık düşlerimden al da kurtar beni,
Yoksulluğun yüreğiyle öpüldü kaderim;
Düşün çölün susuzluğunu ne alır ki…
Çocukluğumun,
Hatırlayamadığım bayram mutluluklarında,
Gidip gömülememek var karanlıklara.
Yazgıma karşı çıksam ne çıkar;

Hüzün emzirmiş annem yıllarca…

G. DÜŞENLER

…**HİKAYE…

07 TEMMUZ 2014/PAZARTESİ

 

 

 

 

 

 

HİKAYE

 

 

Uyumak için masallar vardı,
Hani ezeli rakiplerin hiç bitmediği;
Çocukluğun uyku kilidi.
Uğur sayılan nallar; örümcekler,
Nazarın cam bardaklarda ölmesi;
Sabah ezanlarında uyanmalar…
Gün doğumunda çay içmek babayla;
Tarlaya işe gitmeler,
Gün dönmeden caymalar vardı…
Beyaz yakalıklı siyah önlük devri,
Kâğıda kaleme alışmaların serüveni;
O gün bu gündür kalem elde…

 

08 TEMMUZ 2014/SALI

 

 

Bazen söylenenleri yazdık,
Bazen acılarımız;
Kimi zaman mutlu sonlu mektupları,
Oy vereceğimiz partinin adın;
Sonra iş başvurusu derken makama,
Dilekçeler yazdık,
Birçok başlıkta hem de…
Tepemizden geçen mermilere inat;
Ölüme meydan okumalar yaşadık…
Hala masal anlatıyorlar,
Yoksulluğumuzun tarlasına inançlarımızı ekerek;
Acılara inat nasılda ayakta tutarlardı,
O düş yüklü bedenlerimizi…
Bir dipçikte ezilen,
Korkudan boğazda yutkunma zorluğu;
Erken yağmur yemiş yaprak misali,
Yol arkadaşımız yalnızlığımızdı…
Bir vesikalının peşinde,
Düşlerini yaşamadan özgürlüğün;
Hala hikâye anlatıyorlar.
Geçti Bor’un pazarı,
Anlatılanlar;
Çocukluk masalları gibi uyutmuyor…

G. DÜŞENLER

…**AFORİZMA 2014/26…

05 TEMMUZ 2014/CUMARTESİ

 

_ “Hayat hep naz edip duruyor. Bir gün Azrail’in peşine takılıp gittiğimde yokluğum da yok olacağını düşünemiyor…”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

06 TEMMUZ 2014/PAZAR

 

 

_ “ Beni severek uyuttuğun gecelere gidelim. Yalnız geceler içimi incitiyor…”

G. DÜŞENLER

…**DEM TUTSUN…

04 TEMMUZ 2014/CUMA

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DEM TUTSUN

 

Aslında anlatmıştım sana hoşça kal derken,
Yüreğinde dem tutsun bakışların nefreti.
İçine kan damlasın başkasına gülerken,
Umudunda dem tutsun; ayrılığın illeti.

 

İçine zehir olsun damla damla her halin,
Senin boynunda kalsın benim sevda vebalim,
Hep yakanda olacak; iki dünyada elim,
Hayatında dem tutsun; sevgili ihaneti.

 

Beddua eder durur; bu gönül sana kırgın,
Anlayacaksın elbet; sen de hatanı bir gün,
Uzayınca zamanın saçı sakalı her gün,
Gözlerinde dem tutsun; uzakların hasreti.

G. DÜŞENLER

…**KIRÇILLAŞAN DÜŞLER…

03 TEMMUZ 2014/ PERŞEMBE

 

KIRÇILLAŞAN DÜŞLER

 

Kızıllığı alabildiğince artmış;
Sarıdan kurtulmuş gün,
Uzun uzun geceler gelecek ardından;
Ağıtlar yakmaya başlayacağım.
Sana açılamadığım günlere;
Gizli gizli sevdiğim,
Seni sakladığım,
O yürek yakan saatler başlayacak…

 

Beni incittikçe ağladım,
Kıyılarında sevda nöbetlerine bıraktın geceleri;
Yeniden notalara dökeceğim duygusal heceleri,
Artık sen de sevildiğini biliyorsun…

Acılarım ifadesidir güldüğüm;
Ağıt yakışmaz diyenlere…
Giderken buralardan;
“Kendine iyi bak” demekle yetindin…

 

Anla ki anlatılan sen yoksun kitaplarda;
Yalvarmalarına götürme yalancıların,
Ağlamalarına ısmarlama bulutların.
Gelmeyeceksen buralara,
İçinde ben olmadığım sevdalar senin olsun;
Senin yalnız olduğun saatler yeter bana…

G. DÜŞENLER

…**KAYGI…

02 TEMMUZ 2014/ÇARŞAMBA

 

 

 

 

 

KAYGI

 

Tırnak izlerinden sızan kandandır;
Soluk benizli oluşum.

Düşmanca düşlerine sakladım,
Tedavülden kalkmış yaralarımı.
Beynimde yer eden düşünce;
Bir kenarda bekleyen sancı gibi…
Kasıtlı sözlerin,
Sessizliğinden beslenen yaralar misali;
Akşamüstü gezmelerini seviyor…

Yüreğimize bulaşan anılardan,
Unutamadığımız hatıralara ulaşırız.
Uykularımızı bölen korkularımız var;
Kurtulamadığımız ve kopamadığımız…

Dünden kalma acılarım,
Göstermeye niyetleniyor;
Olup bitenlerden bana kalanları.
Zamana bölünme korkum;
Özgürlüğünü ispat etmekte kararlı…

G. DÜŞENLER