ÖZLEM
Özlem; uzak illerin armağanı, acı dillerin ekmeği gibi. Iradıkça aranan; yan yanayken konuşamamanın gizli adı. Rüzgarın uğultusu; yaprağın hışırtısı. Bulutun rengi; toprağın nemi gibi. İstendiğinde atılan; satılan bir şey değil. İstenmediğinde bile yüreğine gelip oturur bir kurşun kütlesi… Yutulamayan bir yudum kan; içe akan damla damla yaş.
Özlem; uzatılan bir lokma; acıtan bir söz. Yarım bir tebessüm; uğruna ömür adanan ve adandıkça büyüyen duygu. Büyüdükçe insanı yiyip bitiren bir şey. Ama her şey. Suların sesi; otun kokusu, gecenin zifirisi.
Özlem; bir gelinin elindeki kına, damadın sabah hamamı. Genç kızın yavukluya düşkünlüğü. Oğlanın zamandan zaman ayırması sevgilisine. Ananın sevgisi. Babanın şefkati. Küskün kardeşine; kardeşin kan vermesi…
Özlem; umuda bırakılan bir uçurtma. Yuvada anne beklemek. Kanatlanmak özgürlüğe. Döşemek gök yüzüne hayallerini ve üzerinde yürümek elele.
Özlem; dünde kalanları anmak. Yarına götüreceklerinin hesabını yapmak. Sevmek. İnadına sevmeye çalışmak. her şeyi; her şeye rağmen sevmek.
Özlem; gönül yarası. İçler acısı. Uzaklığın sancısı. Mesafelerin korkusu. Yabaniliğin ürkekliği. Kaybetmenin korkaklığı. Hasretin çıkmayan izi.
www.raifaras.com 28.02. 2007
YARISI BENİM 1