ERCİŞ’TE KIŞ
Kızılkayaya vurunca güneş,
Davut Bağlarına sular inerdi.
Çıkardı damlara kar süpürenler,
Saçağın dibine kuşlar sinerdi.
İkindi olmadan çökerdi ayaz,
Basılan yerlerde karlar kayardı.
Düşmeden yolunu bitiren herkes,
O gün kendisini şanslı sayardı.
Çok uzun olurdu bitmezdi gece,
Toplanırdı gençler oyun oynardı.
Lambanın önünde löküs altında,
Kızlar geleceğe çeyiz yapardı.
Gün dönse değişmez her günü aynı,
Uzaktan beklenen bir ilkbahardı.
Sabahı etmenin yoktu ki farkı,
Mevsimin her günü görülen kardı.
Çedene kavurga cevizli bastık,
Kış günü herkesi sıcak tutardı.
Yün yorgan yün döşek başta yün yastık,
Sabah ezanında herkes kalkardı.
Gün dönümü olur erirdi karlar,
Kanlı Göl her yandan sele uğrardı.
Sönerdi tandırlar pişerdi yahni,
Herkes tabağına lavaş doğrardı.
05.02.2018
YELKOVAN