SENİ ANLATMAK
Biliyorsun;
Bir inat uğrunaydı,
Bir inat uğruna.
Yarım kalmış bir şiir,
Bir fırçalık eksiği olan tablo gibisin;
Noktası konmamış hatıra defteri gibi.
Sensizliğim ellerimden tutmuş,
Ayaklarım yön prangalı mahkum sanki;
Kaldırımlar aşina.
Göğe çekilince siyah bir örtü,
Gecenin yüzüne düşmüş bir yıldız gibisin.
Etraf sessiz,
Renkleri soluk duvarların arasından geçiyorum;
Hücrelerime doluyorsun.
Karanlıklar sonrasında sen,
Işığım, yolum umarımsın.
İçimde tufanların koptuğunu gördüm,
Karım; fırtınam tipimsin.
Saçlarını okşamaya gelen rüzgarım,
Beni yakalamaya uğraşan dalgam;
Göz yaşımda damlam; yağmurum selimsin.
İçimdeki fırtına sesimden daha hırçın,
Bu akşam ay ışığında;
Erciş sokaklarındayım.
Sana sevgisini anlatamayan,
Avare dolaşan aşık gibiyim.
Göz yaşın kadar yakın;
Bulut kadar uzaktasın.
Katran karası düşlerimin içinde;
Deniz mavisi gözlerin,
Kiraz kırmızısı dudakların,
Elma pembesi yanakların,
Püskül sarısı saçların,
Gül beyazı tenin var aklımda.
Bana yaşama umudu oluyorsun,
Pişmanım desem de artık kar etmez;
Sana seni anlatmaya gelmiştim.
raifaras.com28.07.2018
YELKOVAN
c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin
kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.